23 Ağustos 2009 Pazar

Mim var elimde bir tane en tazesinden

Mim var elimde bir tane en tazesinden. Semiş göndermiş. Bende cevaplayayım. Severim mimleri. Bana gönderme yapıp haber verebilirsiniz. Kimisi sevmez. Blogunda mim yazıları yazmayanlarada saygı duyarım.

Kendi blogunun belli bir konusu vardır belki o konudan dışarı çıkmak istemez o nedenlede mim yazıları yazmaz. Benim öyle bir sorunum yok. Gönderim ağabeylerim, bacılarım, ablalarım, kardeşlerim. Ben cevaplarım her zaman. İşin suyunu çıkartıp günde 4-5 mim gelirse cevaplamam bilesiniz. Herşeyin bir sınırı var :)

Şimdi gelelim konuya. Konu şu ki kendi "en" lerinizi yazıyorsunuz. En sevdiğiniz yer felan filan. Yazının devamını okuyun işte. Anlattırmayın bana. Buyrun;
  • En sevdiğim yer: WC. Bildiğin kenef. Tuvalet yani. Neden mi? İnsanoğlunun kendisini en rahat hissettiği yer hiç süpheniz burası. İtirazı olan varsa tartışabilirim. Yediğinizi ve içtiğinizi çıkartamadığınızı bir düşünün? İşte o zaman sölediğime hak vereceksiniz.
  • En sevdiğim aksesuar: Aslında bu soru tam bir bayana sorulmalık. Ben cevap vereceğim. Çünkü en sevdiğim aksesuarı her zaman sol bileğime takıyorum. Bordo renkte bir bileklik. Ahım şahım bişe değil ama onu gerçekten seviyorum. O olmadığı zaman kendimi yarı çıplak hisseder hale geldim diyebilirim.
  • En sevdiğim TV programı: TV seyretmediğimi ve hatta nefret ettiğimi daha önceden yazmıştım bloguma. En büyük hedefim evimdeki televizyonu kaldırmaktı onuda başardım. Aslında ben değil TV kendi kendine bana yardım etti ve bozuldu. Tamire göndertmiyorum, ailecek seyretmiyoruz artık, mutluyuz. Size tavsiyem sizde bu aptal kutusundan kurtulun. Gazete okuyun ya da internetten takip edin gündemi.
  • En sevdiğim hayvan: Hayvanlarla aram pek yok. "Onu alıp besliyeyim, şunu alıp büyütetim" gibi bir istek belirmedi hiçbir zaman içimde. Ama bir sibirya kurdum olsun isterdim en yakışıklısından. Bir arkadaşımda vardı. Köpek sahibine çok bağlı. Kedi gibi yemek yediği tasa sıçmıyor en azından. Belkide ben yanlış biliyorum bu hayvanda sıçıyordur.
  • En sevdiğim içecek: Hmm. Soğuk bir içecek türü olan Miller. Ağrısız, dertsiz, kokusuz olmasının yanında içince insanda bazen tatlı bir duygu oluşmasına neden oluyor. Fırsat buldukça içerim. Özellikle Üsküdar'da Kız Kulesi'ne karşı mükemmel oluyor. Oraya ne zaman gitsem içmişimdir.
  • En sevdiğim tatlı: Tulumba tatlısına bayılırım. Tabii bayramlarda elde, evde yapılan baklavalara bayılırım birde. Aç karnına bir kilo tatlı yiyebilirim. Bu bünye ile tatlıyı en çok aç karnına yerim. Deneyin çok güzel oluyor.
  • En sevdiğim yemek: Klasik kuru fasülye ve pilav. Annem bir-iki haffa boyunca bu yemeği yapmadığı zaman gönderme yapar yapmasını isterim, ertesi gün akşam evde bu yemekler hazır olur. Bende afiyetle yerim.
  • En sevdiğim film: Titanik. Taaa ben İzmirde olduğum zamanlar okulda öğretmenimiz izletmişti bize. O zamandan beri bu filme aşığım resmen. Süper bir film çekmişler, tebrikler. Şuanda izle deseler yine bıkmadan ilk defa seyreder gibi izlerim. Seviyorum.
  • En sevdiğim bilgisayar programı: Şimdi bu soru bana göre biraz zor. Neden mi? Çünkü sevdiğim çok program var. Adını söylesem bilmezsiniz belki. Mesleğim gereği kullandığım programlar. İsimlerini söylesem "bu ne diyo lan?" gibi uzaylı moduna girebilirsiniz. O nedenle sizin anlayabileceğiniz dilde en sevdiğim programı söyliyeyim: Mozilla Firefox. Internet Explorer'dan nefret ediyorum.
  • En sevdiğim renk: Mavi. Sonsuzluğu simgeler benim için. Hatta odam şuanda masmavi. Biraz koyu mavi oldu ama alıştım. Ayrı bir dünya gibi görünüyor odam dışarıdan. "Gözlerin mavi olsa da sonsuzluğunun içinde kaybolup boğulsam."
  • En sevdiğim çizgi film kahramanı: Sürekli ısmanak yiyip Safinas'ı kurmaya giden Temel reisi seviyorum. "lan adamdaki kas'a bak. bende ne zaman olacak böyle kas" derdim. Gerçi o zamanlar kas değilde "güç" kelimesini kullanırdım heralde.
  • En sevdiğim yazar: Sürekli kitap okuyan birisi değilim. Pek yazarda tanımam. Elime geçen kitabı okurum. Ancak yinede ben birisinin adını vereyim. Orhan Veli.
Mim bu kadar. Başlarken bu kadar uzun olacağını hiç tahmin etmemiştim. Şimdi bana göre işin en zor kısmındayım. Başkalarını mimlemem gerekiyor. Önceden gelen mimleri gönderirken sevdiğim bloglar malesef mime kapalı olduğu için içimde patladı o göndermeler. O yüzden şimdi serbest bırakıyorum. Tek bir şartım var. Bu yazıya yorum yazıp, mimi sahiplenmek istiyorum gibisinden bilgilendirme vermek şartı ile herkes bu mime cevap verebilir. Hadi kolay gelsin.

4 yorum:

  1. ahh yazııık kimse almamış MiM'ini xD

    Tamam ezmedim yaa.. ben alayım bari ziyan olmasın :P

    Şaka şaka ben eziğim lan kimse göndermedi bana bu mimi xDxD

    YanıtlaSil
  2. aynen Titanik filmine bende aşığım.. ayy programlanmış gibi en son sahnelerine yakın ağlarım hehe =)

    YanıtlaSil
  3. mim mi deniyo artık biz sobe derdik :D o kadar baklava yenir mi yaa xD

    YanıtlaSil
  4. wmina; ben göndermiş oldum dolaylı yoldan :) haırlı olsun :)

    kübra; ben hiç ağlamadım ama gözlerim doldu. (erkek adam ağlamaz :p)

    tetul; ben verim vala acımam :) zaten her zaman yiyemiyorum. bayramdan bayrama.

    YanıtlaSil