Duman'ın bu şarkısı ile açılışı yapalım ardından slow bir şarkı olarak bunu dinleyin. Eğer Prison Break'i izliyorsanız şuanda Türk tv kanallarında ya da daha önceden izlediyseniz daha anlamlı gelir ikinci şarkı. Bu şarkıda şuanda tam benlik.
Son zamanlarda işlerim başımdan aşkın. Kendime zor vakit ayırıyorum. Hemen hemen her akşam nargile içmeye giderdim. Şimdi hafta da bir ya da iki defa gidebiliyorum. Sigarayı tamamen bıraktım diyebilirim ama nadiren bunalıyorum ve içesim geliyor. Birisinden bulup içiyorum bende ama tamamını bitiremiyorum genelde.
İşten çıktım demiştim. Evet doğru söyledim. İşten olaylı değilde kendi rızam ile çıktığımıda söylemiştim. Bayramdan önde patron beni aradı görüşmek istediğini söyledi. Gittim görüştüm şuanda çalışmaya devam ediyorum ama part time olarak. Haftanın sadece iki günü. Pazartesi ve Cumartesi günleri. Ufak bir anlaşmamız var ve ona göre devam ediyoruz. Benim yerimede adam akıllı birisini bulamamışlar. Geriye kalan günlerde de stajer bi kız var ona tarif ettim birçok şeyi o idare edecek. Bişe olursa arayıp soruyorlar zaten.
Başımdan geçen bir olay vardı anlatacaktım.Hatta yazdım o kadar. Bu satırlar yerinde o olayı anlatırdum. Yazmaktan vazgeçtim. Affedin beni canlarım. Size güzel şeyler söylemek isterdim ama hayat kötü. Şartlar zor. Para var huzur yok. Huzur olduğu anda da para olmuyor. Hayat çok dengesiz. Ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyor. Bulunduğum semtte çok güzel kızların olduğuna şahit oldum. Demekki benim kabuğumu kırıp insan içine çıkmam gerekiyormuş. İş güç nargile ile felan uğraşmaktan asıl ortamdan uzak kalmışım. Yeni fark ediyorum.
Yeni bir takım arkadaşlıklar edinmeye başladım. Cep telefonum yoktu eyyy blog.. :( bayramdan önce ve bayram haftasıda dahil hemen hemen 3 haftaya yakın telefonsuz gezdim. Telefonumu mersinde okuyan kardeşime vermiştim. Yeni bir tane alana kadar diğer kardeşimin telefonunu kullanıyordum. Babamda sinirlenip o telefonu duvara fırlatında ekranı patladı haliyle. İşten çıkmıştım 5 kuruş param yok. Birde telefon alacağım? Neyse ki pederin insafına geldi 3 hafta beni beklettikten sonra ufak bi tane cep telefonu almam için bana para verdi. Seviyorum babamı.
Zaman geçtikce daha da duruluyorum. Zaman zaman çok konuşan ben bazen hiç konuşmuyor susuyorum. Bu arada şimdi aklıma geldi. Dobiyi tanırsınız. Bilirsiniz az da olsa. Nisan gibi evleniyormuş. Sevindim onun adına. İçimde ona karşı ne ufak bir kin var ne de sevgi. Sıradan bir arkadaşımdan hiçbir farkı yok. Aynı zamanda bir kız arkadaşım, kardeşim, canım dediğim bir Ankara'da yaşayan üniversite arkadaşım 23 Ekimde evleniyor. Onun düğününe de inşallah gideceğim. Gitmeyi çok istiyorum. Size ufak bir soru. Hani düğünlerde para takarlar ya. Ben para yerine ufak bir çeyrek altın takmak istiyorum. 70-80 Liramıydı neydi onlar. Sizce ne yapayım? Bana bir akıl verin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder